Uzun Yürüyüşlerin Arkasındaki Sır
Beethoven, Goethe, Charles Dickens, Steve Jobs. Hepsinin tarihe damga vurmuş insanlar olmasının yanında bir ortak özelliği daha var: Uzun yürüyüşler. Palo Alto’da herkesin bildiği şey Steve Jobs’un uzun yürüyüşler yaptığı. Bu yürüyüşleri kimi zaman egzersiz yapmak, kimi zaman rahatlamak, kimi zaman problemleri çözmek, kimi zaman ise toplantılar yapmak (evet yürüyüşe eşlik ederek toplantı, harika!) amaçlı yaptığını biliyoruz. Uzun yürüyüşler beste yapmaya, yazmaya, üretmeye, kreatif olmaya ve dünyaca ünlü tablolar yapmanın sırrı olabilir. Jobs başta olmak üzere tüm bu büyük beyinlerin neden bu yürüyüşleri yaptığının 4 nedenini derledik.
1. Uzun yürüyüşler sizi daha yaratıcı hale getirebilir
Stanford Üniversitesi’nin 2014’te yaptığı bir araştırmada insanların yürüyüş yaparken daha yaratıcı oldukları ortaya çıkmış. Yürüyüş yaparken yaratıcılığın %60 oranında arttığı gözlemlenirken, bu çalışmaya katılan insanların yüzde 81’i yürüyüşlerden sonra yaratıcılıklarının arttığını belirtmiş. Yürüyüşlerden sonra ara ara teste tabi tutulan katılımcıların yaratıcılıklarının da kalıcı olduğu gözlemlenmiş.
2. Uzun yürüyüşler sizi sağlıklı ve dinç tutar
30 dakikalık kısa bir yürüyüşün gerçekten sizi sağlıklı kılacağını herkes söylüyor. Bunu üç parçaya bölün, sabah, öğlen ve akşamları 10’ar dakika yürüyüş sizi gün boyu zinde tutacaktır.
Daha Fazlası İçin: Web Tasarım ve Güncelleme Hizmetimiz
Bir markayı dinleyip, neye ihtiyacı olduğunu analiz etmek ve hedef kitlesine nasıl seslenileceğini anlamak işimizin ilk adımıdır. Özgün tasarımımız ve yaratıcı ekibimiz ile destek verdiğimiz iş ortaklarımızı web dünyasında farklı kılmak asıl amacımızdır.
Web siteniz markanızın internet ortamındaki aynasıdır. Farklı bir söylemle markanıza dair her şeyi, çalışmalarınızı, kampanyalarınızı duyabileceğiniz bir dijital ortamdır.
3. Uzun yürüyüşler üretkenliğinizi artırır
Belki de hayatımda yaşadığım en harika deneyim, yürüyüş yaparken toplantı yapmak. Bir Steve Jobs hayranı olarak, onun tavsiyelerini mutlaka uygularım. Herhalde bugüne kadar deneyimlediğim en keyifli şey, yürüyüş yaparken bir görüşmeyi de aradan çıkarmaktı.
İlk defa birini yürüyüşe davet ettiğinizde ilk iki dakika biraz ilginç gelişebilir ancak daha sonra bunu bir alışkanlık haline getireceğinize eminim. Hem zamandan kazanmış oluyorsunuz, hem de yürüyüş yaparken vücuttaki değişimler daha mantıklı konuşmanızı ve daha doğru düşünmenizi sağladığından daha verimli bir toplantı geçirmiş olacaksınız. Poponuzun üstünde saatlerce oturup bir projeksiyon cihazında sıkıcı Keynote sunumlarından bıkmadık mı?
4. Devlerin adımlarını takip edeceksiniz
Bütün yazdıklarımı unutup şunu düşünelim. Yürüyüş yapmanın bir zararı olduğunu söyleyen tek bir kişi, tek bir otorite bulunmuyor. O zaman yazının başında saydığımız tüm isimlerin bu yürüyüşleri yapmasının bir nedeni vardır değil mi? Hiç yoktan, bu devlerin adımlarını takip edin.
Beethoven’ın 6. Senfonisi, Viyana sokaklarında yaptığı uzun yürüyüşler esnasında bestelendi. Goethe’nin pek çok şiiri Çek Cumhuriyeti – Almanya sınırındaki Teplice’deki yürüyüşlerinde yazıldı. Dickens, günde 20 kilometre yürüyüş yapardı. Genelde geceleri tercih ederdi. Londra’da ya da Kent’te, her gün ama her gün yürüyüşlerini eksiksiz yapardı. Steve Jobs’un uzun yürüyüşleri ise Silikon Vadisi’ndeki herkesin bildiği bir nokta.
Hadi, bugün ilk yürüyüşle başlayın
Yazının ana teması şu: Yürümek güzeldir. Bizi fit yapar, zaman kazandırır, yaratıcılığımızı artırır. O halde neden yürümüyoruz? Hadi, bugün yürüyüş yapma alışkanlığımızı oluşturmanın ilk günü olsun ve ilk 10 dakikalık yürüyüşümüz bugün başlasın. Unutmayın sabah, öğle ve akşam 10 dakika yeterli.