İş Mülakatlarındaki Sorulara Karşı Alternatif Yaklaşımlar
Görüşmeler sırasında bir çok soru ile karşı karşıya kalırsınız. Bunların bazılarına kendinize güven duyarak cevap vermelisiniz. İşte size stres yaratabilecek 10 soru ve verilebilecek muhtelif cevaplar.
Bize biraz kendinizden söz edin
Bu çok basit sıradan görünen soru, eğer siz hazırlıklı değilseniz, daha görüşmenin başlangıcında ne diyeceğinizi bilmeden, ne kadar konuşacağınızı bilmeden, görüşmeye geçiyorsunuz demektir. Bir çok görüşmeci bu soruyu sadece sizle ilgili bilgi almak için değil, aynı zamanda sizin iletişim yeteneğinizi görmek için de sorarlar. Onlara çocukluğunuzdan, okul hayatınızdan, hobilerinizden, sevdiğiniz ve sevmediğiniz konulardan söz eden bir küçük konferans vermeyiniz. Bunun yerine, ilgilendiğiniz bu pozisyonla ilgili profesyonel iş tecrübelerinizden söz ederek, özgeçmişinizi destekleyen yanlardan bahsedebilirsiniz. Kendinizle ilgili bahsettiğiniz her şey, vermeye çalıştığınız mesajla ilgili olmalıdır. Sanki, “bu pozisyonla ilgili bende bulunan özellikler, beni doğru kişi yapmaktadır” gibi.
Neden önceki şirketten ayrıldınız veya şimdiki işinizden neden ayrılıyorsunuz?
Uzun cevap vermeniz veya savunmaya geçmeniz gerekmez, hele amiriniz veya çalışanlarınızla ilgili bir problemle ilgili ayrıldıysanız… Kariyer uzmanları, önceki işinizle ilgili, sizin problemlerinizi veya iş arkadaşlarınızla ilgili sıkıntılarınızdan uzun uzun söz etmenizin akıllıca olmadığına hemfikirler. Çalışılması zor bir kişi imajı vermeniz çok olasıdır. Şunu unutmayınız ki, işi nasıl terk ettiğinizi öğrenmek çok zor değildir. Eğer gerçekten farklı bir cevap verdiyseniz, daha sonraki açıklamalarınızın şüphe ile karşılanacağından emin olabilirsiniz. Belki de en iyi cevap, sizin daha büyük sorumluluklar, olanaklar ve başarılar aradığınız olabilir. “Daha çok para”yı nedenler arasında göstermeyiniz. İş değiştirmenin sonucunda gelir artışı beklentisi açıktır.
Güçlü yönleriniz nedir?
Bu soru sizin güçlü yönlerinizi ve becerilerinizi anlatmanız amacı ile sorulmuştur. Görüştüğünüz iş ile ilgili güçlü yönlerinizden söz edeceğiniz aşikardır. İş deneyimlerinizi özetle belirtip, başarılarınızı ve becerilerinizi anlatmalısınız.
İşverenler şu dört konuya büyük önem verirler:
- Kişisel motivasyon,
- İnisiyatif kullanabilme,
- Takım çalışmasına uygunluk
- Uzun saatler çalışabilme istekliliği.
Diğer önemli özellikler ise; sadakat, güvenilirlik, kendine güven ve dürüstlüktür. Görüşmeciler de diğer insanlar gibi hatırlanacak örnekleri daha iyi hatırlarlar. Akılda kalacak örneklerle anlatmanız sizin için daha olumludur.
Zayıf noktalarınız nelerdir?
Bu soru potansiyel olarak görüşmecinin aleyhine olacak bir sorudur. Bilmelisiniz ki, sizin mükemmel olmanız veya gerçek zayıf noktalarınızı anlatmanız beklenmemektedir.Önemli zayıf noktalarınızdan söz edip, açık yürekliliğiniz nedeni ile hayranlık uyandırırken, işi alma noktasında şansınızı azaltabilirsiniz. Ya da ‘önemli zayıf noktam yok’ diyebilirsiniz ancak bu da farklı yorumlanacaktır.
Bir çok kariyer uzmanı, bu sorunun etrafında dolaşarak kişisel zayıflıktan söz etmenin güçlü bir yön olduğunu belirtmektedir. Amaç sizin zayıf yönlerinizi tartışmak değil, onların sizin iyi bir aday olarak algılanacağı şekle döndürmektir. Varsayalım ki, siz detaycı kişiliğe sahip, işkolik, ailesinden ve arkadaşlarından daha çok önemli projelere zaman ayıran bir kişisiniz. Bu zayıflığı, sizin mükemmeliyetçi özelliğe sahip , detaycılığınızla, proje bitinceye kadar, gerekirse fazla mesai yaparak çalışabileceğiniz şekline dönüştürebilirsiniz. Böylece olumsuz yönünüzü bir çok işverenin dayanamayacağı, olumlu şekle dönüştürdünüz demektir.
Daha Fazlası İçin: Neden Kurumsal Website Tasarımına İhtiyaç Vardır?
Günümüzde internetin yoğun olarak kullanılması bireylerin birbirlerine ve ihtiyaçlarına erişebilmesini kolaylaştırmaktadır. Diğer bir değişle ihtiyacımız olan ve almak istediğimiz pek çok ürünü internette aratarak, nereden ve nasıl daha ekonomik ve kaliteli edinebileceğimizden ürünü daha önce kullanmış diğer kişilerin yorumlarına kadar pek çok enformasyona kolayca ulaşma imkanımız bulunmakta. Bu durum büyük firmaların yanında orta ve küçük işletme olarak sınıflandırılan pek çok firmanın da website kurdurmasını zorunlu kılmıştır.
Aklınızdan nasıl bir ücret geçiyor?
Bu soru görüşmelerde genellikle sorulur. Amaç, talep edilecek ücretin, firmanın ödeyebileceği bir ücret olup olmadığını öğrenmektir. Eğer mümkünse bu soruyu sizin ciddi aday görülebileceğiniz, görüşme sonuna erteleyiniz. Buna çok erken cevap vererek, belki yüksek belki düşük ücret isteyerek, şansınızı kaybedebilirsiniz. Eğer hala bir rakam söylemeniz bekleniyorsa, bu işin ücret dilimini sorunuz. Tatminkar cevap alamazsanız, sizin gereksiniminizi karşılayacak ve sektördeki seviyeye uygun bir rakam veriniz. Bunu beklediğinizden bir parça yukarıda vermeniz akılcı olacaktır. Nasılsa, nihai teklif biraz düşüğü olacaktır. Siz de sizi çekenin işin kendisi olduğunu, ücreti olmadığını belirtirsiniz. Eğer, mevcut veya son aldığınız ücret soruluyorsa, dürüst olunuz, kontrol imkanı vardır…
Mevcut işinizde en çok sevdiğiniz ve sevmediğiniz durumlar?
Bu sorunun amacı, size uyan iş yeri kültürü hakkında ipucu toplamaktır. İşle ilgili alanlara yoğunlaşarak cevap veriniz. Genel cevaplardan kaçınınız. İşin en az sevildiği yönleri konuşulurken, görüştüğünüz işle ilgisi olmayan bir sorumluluk alanından bahsetmeye dikkat edin. Fakat, sizin görevi iyi yaptığınız veya faydalı bir şey öğrendiğinizi belirttiğinden emin olun.
Başka işler için de başvurdunuz mu?
Bu soruya cevabın ‘hayır’ olmasını kimse sizden beklemez. Eğer hayır derseniz, çalışma şartlarından habersiz veya samimi olmadığınız yönünde bir izlenim yaratırsınız. Bunun yerine yetenek ve potansiyelinizi ortaya çıkarabilecek araştırma içinde olduğunuzu belirtebilirsiniz. Teklifleri değerlendirdiğinizi söylemeyin. İşle ilgilenmeyen bir görüntü çizersiniz. İşverenler, kendi şirketlerinde çalışmayı arzu edenlerle çalışmak isterler. Sanırım bu işle ilgileniyorum gibi bir cevap, sizin isteğinizin fazla olmadığı gibi bir izlenim verecektir. Ancak çok fazla istekli görünmekte, yapmacık bir hava yaratabilir.
İşi size niye verelim?
Bu sorunun cevabında, sizin kendinizi satmanız gerekir. Gerçi, bu sorunun neden sorulduğu bir çok görüşmeci tarafından tam anlaşılmaz ya da yanlış cevaplanır. “Bu işten kazanacağımız var” gibi şeyler söylemek hatadır. Onun yerine daha klasik olan “ Önemli olan benim işten ne kazanacağım değil, benim işe ne vereceğimdir” türünde bir şey olmalıdır. Görüşmeciler sizin işe, ne kadar hazır olup olmadığınızı, başarı ile kontrolünüz altında tutup tutamayacağınızı, çok çalışma isteğinizi ve işe uygunluğunuzu anlamak isteyeceklerdir. Tecrübenizle, kariyer gelişiminizle, kalitenizle ve başarılarınızla bu işe hazır olduğunuzu gösteriniz. Belirgin özelliklerinizi ve başarılarınızı vurgulayınız. Alacağınız görevin zorluklarının üstesinden geleceğinizi, bu işe uygun olduğunuzu, güvenilir, dürüst kişi olduğunuzu gösteriniz.
Beş yıl sonra nerede olmayı umuyorsunuz?
Verilecek en kötü cevap, bu şirketin genel müdürü veya sizin yerinizde demektir. Bu cevap, ya baştan savma ya da tehdit olarak algılanır. Bunun yerine, bu işte sizi ne motive edecek, ondan söz edebilirsiniz. Patronun pozisyonunu istemektense, kariyerinizde 5 yıl sonra nerede olmak istersiniz, onu belirtin. Onun gerçekleşmesini umduğunuzu belirtirsiniz. İşverenler geleceği düşünüp, gerçekçi hedef koyanları tercih ederler. Emin olamadığınızı, şartların göstereceğini söylerseniz, iyi izlenim vermezsiniz. İşverenler, ne istediğini bilen ve hedeflerinin şirketle uyumlu olduğu bilinen kişilerle çalışmayı ister.
Başka sorunuz var mı ? Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Başka sorum yok demeyin. Muhtemel görüşmeci işle ilgili her kritik konuyu anlatmamıştır. Eğer görüşmecinin herhangi bir şüphesi olduğunu düşünürseniz, adaylığınızın olumlu yönlerinden söz ediniz. Herhangi bir sorum yok diyeceğinize, görüşmeci sizin işle ilgilenmediğinizi düşünebilir. Bunun yerine şirketle ilgili soracağınız zekice sorular sizin lehinize not olacaktır. Bu da sizin ev ödevinizi iyi yaptığınızı, şirketle ilgili makale ve haberleri takip ettiğinizi gösterir. Bu olumlu yaklaşım sizin hakkınızda olumlu izlenim yaratır, soğukkanlılığınız, işle ilgili kriz dönemlerini kolayca yöneteceğinizi gösterir.